30 Ağustos 2024’te Kara Harp Okulu mezuniyet töreni sonrasında, “Subay Yemini” eden ve ardından “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” diye haykıran Teğmenler,

                                    TEĞMENLER KONUSUNDA BİRKAÇ SÖZ

            30 Ağustos 2024’te Kara Harp Okulu mezuniyet töreni sonrasında, “Subay Yemini” eden ve ardından “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” diye haykıran Teğmenler, “Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezası” verilmesi istemiyle bugün (16 Ocak 2025), Kara Kuvvetleri Yüksek Disiplin Kurulu’nda yargılanacaklar. Kurul’un, Atatürk düşmanlarının boy hedefi yaptığı Teğmenler hakkında bugün veya önümüzdeki günlerde karar vermesi bekleniyor. TSK Disiplin Kanunu’na göre hiçbir suçu olmayan Teğmenler hakkında Kurul tarafından oy çokluğu ile değil 4 karşı oya 5 oyla karar verildi ve Kara Kuvvetleri Komutanı Selçuk Bayraktaroğlu’nun onayı ile kesinleşecek ve müteakiben Savunma Bakanı Yaşar Güler’in imzasıyla yerine getirilecek. Ancak, 2021’de MİT Kanunu’nu ihlal eden ve gizli bilgileri açıklayan Bayraktaroğlu ve Güler’in, TSK Disiplin Kanunu’na göre Silahlı Kuvvetlerden ihraç edilmesi gerekiyor. Konu ile ilgili hukuki mevzuata MSB sitesine bakılarak yorum yapılabilir.

            Atatürk’ün askerleriyiz diyen teğmenlerin ihracı kimleri yaraladı?

ulusalcı, Atatürkçü kesimi. yani, Kuva-yı milliye askerlerinin mirasçılarını… Kimleri sevindirdi?  Kuva-yı inzibatiye (saray ve ingiliz ordusu) askerlerinin varislerini…

      Kuva-yı inzibatiye’nin çocukları yıllardır askerlerin üzerinde tepiniyor. Dün balyoz, fuhuş, casusluk gibi aşağılayıcı isimlerle orduya saldıran isimler, bugün de teğmenlerin üzerinde tepiniyor. Tarikat müritleri devreye girdi. Sosyal medya üzerinden en aşağılık hakaretlerle saldırıyor.

       orduya, kumpas davalarından beri sahip çıkan, askeri okullar açılsın, askeri hastaneler açılsın diye sosyal medya üzerinden mücadele eden Atatürkçü kesimin güvenini kaybetti. Neden mi?

       Teğmenler “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” dedikleri için ihraç edildi mi? edildi. İhraç nedeni ne gösterilirse gösterilsin, gerçek budur. Atatürkçüler biliyor ki, teğmenlerin ihracı sonrası ordu içinde hiçbir asker Atatürk’ün askeriyiz diyemeyecektir. Bu ihraç çok büyük bir kırılmanın başlangıcıdır. Bu karar ordu millet ruhuna zarar verdi. Derin bir yara açtı. Güven duygusunu zedeledi.

        Bu gelişmenin olağan bir akış olduğunu düşünmüyorum. Sonuç kim veya kimlere yaradı? 20 yıldır Atatürk adını her yerden silmek isteyen Türk düşmanlarının işine yaradı. Ordu içine fitne ve korku salındı. Bu durumda; uzun vadede ordunun içinde kalan Atatürkçü ruhu da eritilecek demektir.

       Vural Savaş emperyalizmin uşakları eserinde, “sıra Türk ordusuna geldi” başlıklı bölümde şunları yazıyor:

kara harp okulu komutanlığı, 25 şubat 2005’te Ankara’daki yabancı misyon temsilcilikleri için bir tanıtım programı düzenledi. Programa 61 ülkeden büyükelçiler, büyükelçilik müsteşarları ve askeri ataşeler katıldı.

        Okul komutanı Tümgeneral Hulusi Akar Harp Okulu’nda gerçekleştirilen değişikliklere ve ilerlemelere örnek verirken, ab eğitim programlarından Sokrates’e başvurduklarını ve kabul edildiklerini ifade etti.

        KHO’nun ab programına ve yazılımına kabulü gerçekleşti. Artık bu yönde daha çok çalışmalıyız dedi. Subay olacak Türk gencinin Avrupalı gibi yetişmesi kimin işine yarayacak?

Arslan Bulut daha önce haklı olarak sormuştu (yeniçağ gazetesi, 5 Şubat 2005): “Türkiye subay çıkacak gençlerini, öğrenci değişim programıyla Avrupa’ya mı emanet edecek?”

      Subay olacak Türk gencinin öğrenci değişim programları ile Avrupalı gibi yetişmesini sağlamak kimin işine yarayacak?

Erasmus’un Kara Harp Okulu’nda ne işi var?

Atatürk ihtilali bunun için mi yapıldı?

Bu bilgilerden sonra ben de soruyorum: “Avrupalı gibi yetişen asker Türk gibi düşünme yetisini kaybeder. Türk gibi düşünmeyen asker, Türk için savaşabilir mi?”

Anlaşılan o ki, ordunun ruhuna operasyon çok önce başlatılmış. Yaşadığımız her anormalliği bu operasyonların devamı olarak görebiliriz.

     Sonuç olarak; teğmenler konusu basit bir konu değildir. Burada ince bir İngiliz aklı görüyorum. Teğmenlerin kendi aralarında yaptığı yemin törenini kim servis etti? Erdoğan ve Ömer Çelik teğmenlere sahip çıktıktan sonra neden 180 derece döndü? Trolleri kim harekete geçirdi? Erdoğan’ın kulağına hangi operasyon elemanı neyi fısıldadı? Nasıl ikna etti? İşte o fısıldayan kişi kimse;

 Teğmenlerin atılacağını, teğmenler atıldıktan sonra ordu içinde subayların Atatürk adını anmaktan korkacağını iyi hesapladı. Bu tezgah yemin sonrası mı yoksa yeminden önce mi planlandı bilmiyorum. Yeminden önce planlandı ise çok daha vahim sonuçlar ortaya çıkar.

Bir taşla gene çok kuş vuruldu. Atatürk ordu içinde sakıncalı isim haline getirildi.

      Son olarak cumhurbaşkanı başdanışmanlarından Mehmet Uçum da sarayda herkesin Atatürkçü olduğunu söyleyen bir yazı yayımladı. Bence kendisi bile inanmıyor ama inanmış görünüyor.

             Kocatepe’den selamlar

 Not; bu yazı Zahide Uçar Hanımefendi ve Emekli Kurmay Albay Ümit Yalım’ın makalelerinden faydalanılmıştır.

                   İbrahim ayan