“ALLAH ÜLKEMİZİ YÖNETENLERE AKIL FİKİR VERSİN”

İYİ Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Muhammet Mısırlıoğlu, partide düzenlediği basın toplantısında yerel ve genel gündemi yorumladı. İktidarı eleştirdi.

“ENGELLİLERDE DÜŞÜNÜLMELİ, MADENCİLİĞİN SORUNLARI VAR”

3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle pek çok kurum ve kişinin empati yaptığına dikkat çeken Muhammet Mısırlıoğlu, sadece tek bir günde engellileri hatırlamak yerine onların rahatça yaşayabilecekleri şehirler inşa edilmesi gerektiğini söyledi.

Mısırlıoğlu, bundan sonra yapılacak tüm hizmetlerde engellilere yönelik her türlü kolaylaştırıcı hizmetin sağlanması gerektiğini ifade etti. 4 Aralık Dünya Madenciler Gününü de kutlayan Mısırlıoğlu, Soma maden faciasının hafızalarda ki tazeliğini koruduğunu belirterek madencilik sektöründe ki yasal boşluğun doldurulması gerektiğini, sektörün çözüm bekleyen çok sayıda sorunu olduğunu söyledi.

“ALLAH ÜLKEMİZİ YÖNETENLERE AKIL FİKİR VERSİN”

Türkiye’nin dünyada ki bor madeni rezervinin yüzde 70’inin bulunduğunun altını çizen Mısırlıoğlu, “Dünya da ki en büyük bor madeni rezervi Türkiye’dedir. Dünya da ki bor madeninin yüzde 70’i ülkemizde bulunmaktadır.

Türkiye bor madeni zengini bir ülkedir. Ama buna rağmen bordan en az yararlanan ülke Türkiye’dir. Keten pereye getirerek el altında bor madeni işletmesini birilerine devretmek üzere alt yapı oluşturma derdindeler. Bor madeni işletmesini özelleştirmek istiyorlar. Ülkemizi yönetenlere Allah akıl fikir versin.” dedi.

“KADIN TEMSİL ORANI ARTMALI”

YARALI ŞAHİN'İ JANDARMA KURTARDI YARALI ŞAHİN'İ JANDARMA KURTARDI

5 Aralık 1934 tarihinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin kadınlarının pek çok ülkeden daha önce seçme ve seçilme hakkını kazandığını dile getiren Mısırlıoğlu, “Türk kadınına dünya da ilk olarak seçme ve seçilme hakkı verilişinin 90’ıncı yıldönümündeyiz. Türk kadınına tüm ülkelerin kadınlarından önce seçme ve seçilme hakkı verilmiştir. Ama kadının başta TBMM olmak üzere yeterli düzeyde temsil edilmediği düşüncesindeyiz. Bu nedenle toplumun ve iş hayatını her alanında kadın temsil oranının artmasını istiyoruz.” diye konuştu.

“BIRAKIN ŞAM DA NAMAZ KILMAYI SÜLEŞMAN ŞAH TÜRBESİNİ KAÇIRDIK”

Türkiye’nin komşu ülkeler ve sınırları ile gerilim hattında olduğuna söyleyen Muhammet Mısırlıoğlu, yanan ateşin nerelere sıçrayıp etki alanının ne olacağının devleti yönetenlerin en iyi şekilde düşünmesi gerektiğini belirtti. Mısırlıoğlu, “Türkiye’de ülkeyi 23 yıldır tek başına yöneten bir iktidar var. Maalesef ülkeyi yönetenlerin bugünleri görebilme ve ona göre politikalar üretebilme özellikleri yoktur. Milletten aldıkları büyük yetki ve gücü hoyratça kullanarak sanki kendilerine ait hiç bitmeyecek bir enerji gibi değerlendiriyorlar.

Sınırımızda ki komşularımızla ilişkilerimiz gerildi. Suriye’de on yılı aşan sürede huzursuzluk var. Suriye huzursuz dolayısıyla Türkiye’de huzursuzdur. ‘Cuma namazını Şam’da kılacağız.’ demişlerdi. ‘Esat’dan, Esed’e’ kadar sürekli bir değişken tutum sergileyenler bırakın Şam’da Cuma namazı kılmayı vatan toprağını terk ederek ecdat naaşını, Süleyman Şah Türbesini kaçırmak zorunda kalmıştır. Devleti yönetenler gerek alınması gereken tedbirler gerekse güvenliğimiz açısından gerekli hesapları yapmak zorundadır.” şeklinde konuştu.

“YARIN ELİN ÇAPULCUSU SENİN BİR KALENE BAYRAK ASARSA NE OLACAK?”

Muhammet Mısırlıoğlu, dış politikalarını eleştirdiği iktidarla ilgili şu eleştirilerde bulundu: “Mevcut iktidarın iktidara geldiği ilk 4 ayında 1 Mart tezkeresi gündemdeydi. Irak’da ABD askerlerinin halkla yaptığı işbirliği ile yapıla devrim sonucu Irak Devlet Başkanı bir köpek gibi sokaklarda gezdirildikten sonra öldürüldü. Sınırımızda olan bu olaya Türkiye olarak kör ve şaşı baktık. Şimdi de Halep Kalesine Türk Bayrağı dikilmiş.

Bu bizler için büyük bir onurdur büyük bir şereftir. Çünkü Halep Türkmen şehridir. Ama Halep Suriye sınırında bir şehirdir. Eğer Suriye’de bütünlük sağlanmazsa Türkiye olarak bizim için tehlike ortaya çıkar. Ülkemizde barınan 15 milyon sığınmacı kasırga sürüsüne dönüşür. Türkiye’nin hiçbir ilinde sınır kalmaz. Bizim için öncelik Suriye’nin bütünlüğüdür.

Ne eşkıya ile ne çapulcu ile ne teröristle pazarlık yapılmaz. Yarın elin çapulcusu senin bir kalene bayrak asarsa o zaman ne olacak? Tüm olanları kaygı ile izliyoruz. Devletimizi koruyacak sağlıklı adımlar atılmalıdır. Devletlerin milli güvenlik politikaları vardır. Devleti yönetenlerde onların burada ki temsilcileri de akıllarını başlarına almalılar. Çapulcu teröristle işbirliği yapılmaz.”

“ÜLKEMİZ ADETA FAKİR MEZARLIĞINA DÖNÜŞTÜ”

Hükümetin yapılacak maaş zam oranlarında bütçe de kesinti yapmak niyetinde olduğunu ifade eden Mısırlıoğlu, “Bu durum vatandaşa nasıl yansıyacak? TUİK’in verileriyle sokak enflasyonu uyuşmuyor. TUİK’in enflasyon rakamlarıyla gerçek enflasyon rakamları arasında gerçeklik var mı? Bunların hepsi kandırmacadır.

Ekonomide gelinen noktada kimse işin içinden çıkamıyor. Büyük çoğunluk kredi kartı bataklığından sonra tefecilerin kucağına düşecek. Daha sonra da çocuklar yuvalara yaşlılar Huzurevlerine gönderilecek. Ülkemiz adeta fakir mezarlığına dönüştü.

Bunları söylemekten bunları siyasi bir malzeme olarak kullanmaktan hicap duyuyorum. Tüm samimiyetimle söylüyorum bunları bu şekilde söylemekten insan olarak utanıyorum. Samimiyetle söylüyorum korku toplumu yarattılar. Çok acil sert önlemler alınmalı. Ama vatandaşın sırtından değil. Zam yapmayın maaşlara da dokunmayın ki insanlarımız onurlarıyla yaşasın.” dedi.

“NARİN GÜRAN CİNAYETİNDE YARGI VE ADALET GÜVENSİZLEŞTİRİLİYOR”

8 yaşında Diyarbakır’da katledilen Narin Güran cinayetinden duyduğu rahatsızlığı dile getiren Mısırlıoğlu, şöyle konuştu: “Ülke gündemi son derece yoğun. Bu gündemde tazeliğini koruyan Narin Güran cinayeti var. Ben bu caniliği takip etmekten yoruldum. Narin Güran cinayetinde sonuç nedir? Cinayetin failleri elinizde ama birileri durmadan yeni senaryolar yazıyor. Yargıya müdahale ediliyor. Türk adaleti de yargı da güvensiz hale getiriliyor.”

“O BÖLGEYE KÖPEK KULUBESİ DAHİ YAPILAMAZ DENİLDİ”

Afyonkarahisar’ın deprem kuşağında olduğunu vurgulayan Mısırlıoğlu, şunları kaydetti: “Afyonkarahisar deprem kuşağında bir şehirdir. Bu herkesçe malumdur. Çevre yolu ile eski İzmir yolu ve Şuhut kavşağındaki yol ekseninde 3 Şubat depremini yaşamıştık. Şükürler olsun ki hafif biçimde atlattık. O dönemin Bayındırlık ve İskân Bakanı olan Abdülkadir Akcan’ın Afet İşleri Ekibinde bende vardım.

Ekipte ki yetkililer bu aksta kalan yerleşim birimi için ‘Burada köpek kulübesi dahi yapılamaz.’ demişti. Ama o bölgeye gökdelenler dikiliyor. Neymiş efendim fore kazıklar çakılıyormuş. Mühendislik tekniklerini kullanıyorsunuz. Ancak o fore kazığı sağlam zemin buluncaya kadar çakmak zorundasınız. O bölgede sağlam bir zemin yok. Çünkü o bölgenin alt yapısı bataklıktır. İki ay önce 4,2 şiddetinde bir depremi yaşadık. Yatağımdan fırladım. On saniye daha sürseydi ev göçecekti. Allah korusun 6 veya 7 şiddetinde bir deprem olsa halimiz nice olacaktı? Bir an önce depremle ilgili gerekli tedbirler alınmalıdır. Toplanma yerleri belirlenmeli ve ilan edilmelidir. Son depremde fırınların önünde araç park edecek yer bulamadık.”

“AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI İNŞAATINDA YETKİLİLERİN UYARILARI DİKKATE ALINMALI”

Afyonkarahisar Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi inşaatının 87 milyon TL’lik bir yatırım olduğunu belirten Mısırlıoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Afyonkarahisar Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi inşaatı 87 milyon TL bir yatırım. Selçuklu Mahallesinde inşa edilen bu yatırımın ikinci katında betin kalıp açılarak şişme meydana gelmiş. Bu durum inşaatta her şeyi bozar. Yetkililer ve müteahhit firma Afyon Mühendisler Odasının uyarılarını dikkate almayarak inşaata devam ediyor. Akıllarınca kendilerine göre bir şeyler yaparak sorunu çözdüler. Yapı performans testi yapılmalıdır. Zira Afyonkarahisar Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi inşaatının depremsel anlamda şehrimizin en riskli bölgesinde inşa ediliyor.”