“AFYON BAROSUNU TÜRKİYE’YE TANITTIK, BAROMUZ İTİBAR KAZANDI”

Av. İsmail Birdane, avukatın mesleğe başladığı andan itibaren meslekten ayrılıncaya kadar mesleğin saygınlığını üzerinde taşıyan kişi olduğunu söyledi. Birdane, 'Turgay Bey özürsüz çalıştı. Kendisine çok teşekkür ederim. Ve avukatların bütün meseleleriyle uğraştı, koştu, koşturdu. İnsanız biz. Sevdiğimiz olur, sevmediğimiz olur. Ama Turgay Bey'in avukatlardan sevmediği kimsenin olduğunu ben görmedim. Bütün avukatlara eşit davrandı.' dedi.

Afyonkarahisar Barosu’nun kıdemli avukatlarından Av. İsmail Birdane, ayak rahatsızlığı nedeniyle yürümekte güçlük çekmesine rağmen Baro genel kuruluna katılarak meslektaşlarına hitap etti. Mevcut konularla ilgili görüşlerini açıklayarak tavsiyelerde bulundu.

“TURGAY ŞAHİN TARAFSIZDI BARO’YA PARTİSİNİ BULAŞTIRMADI”

Afyonkarahisar Barosu yönetiminde hizmete talip olan adaylara teşekkür eden Birdane, “Hizmete talip olan arkadaşlarıma teşekkür ederim. Tenkit kolay. Fakat yapmak çok zordur. Sizler Baro’nun en güzel zamanlarını yaşıyorsunuz. 1990'lı yıllarda Baro’nun adı bile yoktu. Odası küçük bir oda idi. Dört tane sandalyesi vardı. O sandalyenin üçüne de ileri gelen kendilerine öyle süs veren avukatlar oturuyordu. Diğer arkadaşlar ayakta dolaşıyorlardı. O zamanlarda ben ilk defa oy kullanacağım. Yine aynı arkadaş adaydı, tek adayla seçime gidilecek. Benim içim el vermedi. Av. Nurettin Karabacak benim arkadaşımdır. Ona gençlerden biri aday olsun da şu Baro’yu ayağa kaldıralım dedim. O da bana ortağı Adil Bey’i önerdi. ‘Ben MHP'liyim. Adil Bey Sosyal Demokrattır.’ dedi. Ben bu meslekte particilik gütmem. Hizmet edebilecek adam hangi partiden olursa olsun başımızın tacı. Turgay Şahin Bey, hiçbir zaman partiyi bulaştırmadı. Tarafsız hareket etti.” dedi.

“AFYON BAROSUNU TÜRKİYE’YE TANITTIK, BAROMUZ İTİBAR KAZANDI”

OLGUN, “ÇİFTÇİYİ BORÇ VE YOKSULLUKLA BAŞ BAŞA BIRAKTINIZ” OLGUN, “ÇİFTÇİYİ BORÇ VE YOKSULLUKLA BAŞ BAŞA BIRAKTINIZ”

Afyonkarahisar Barosu’nda Adil Yılmazaslan’ın Baro Başkanı olmasının ardından Baro’nun yeni bir hüviyet kazandığını aktaran Birdane, “Adil Beyden sonra göreve gelen arkadaşımız Mümtaz Akıncı Beydir. Daha sonra gelen arkadaşımız Turgay Şahin Beydir. Bunların ikisi de gerçekten güzel hizmetler yaptılar. Dedikodularla Baro yönetilmez. İcraat lazımdır, iş lazımdır. Kanuna göre bir avukat Anayasa Mahkemesi üyesi olacak. Öyleyse Baro’nun görevi de kendi içinden bir avukatın oraya taşınmasıdır. Biz bunu yaptık. Ve diğer barolarla temasa geçtik. Turgay Bey'den Allah razı olsun. O bir taraftan, ben partiyi kullanarak bir taraftan Mümtaz Bey'i Anayasa Mahkemesi'ne taşıdık. Şimdi ben sonradan gördüm ki fesatlık edenler oldu. Olmaz. Avukatlık kanuna göre bir avukat Anayasa Mahkemesine taşınacaksa Afyon Barosu'ndan taşınmalı. Ve Afyon Barosu'ndan Mümtaz Bey Anayasa Mahkemesine gitti. Buna dayanamayan diğer Barolar vardı. Turgay Bey biliyor. Daha önce SODEP’ten milletvekili olmuş birisi çıktı. ‘Oraya seçildi de gitti de geldi.’ dedi. Ben de, ‘Seçtiğimiz avukat Afyon'un ve avukatların yüz akıdır. Siz gibi dedikoducu değil. Her gelen şeye imza atmıyor. Muhalefet şerhi veriyor. Avukatlık bilgisi de sizden daha üstün. Bu kıskançlık niye dedik?’ Sonra Turgay Bey çıktı, konuştu Allah razı olsun. Afyon Barosu'nu Türkiye'de tanıttık. Afyon Barosu bir itibar kazandı. Bütün Baro Başkanlarıyla birer birer görüştük, konuştuk ve bizim isteklerimizi yerine getirdiler. Turgay Bey özürsüz çalıştı. Baro hizmet binası kalıcı bir hizmettir. Çok yerde baro binası yok. Ama ikili ilişkilerden dolayı baro yönetimi bize yardımcı oldu. Ve Turgay Bey'in gayretiyle o bina kazanıldı.” diye konuştu.

“AVUKATIN GENCİ YAŞLISI OLMAZ”

Av. İsmail Birdane, sözlerine şöyle devam etti: “Yemek verilmemesi v.s.  bunlar tali meseleler. Bunlarla uğraşmak bizi küçültür. Onun için biz kendimiz eğer yemek istiyorsak yeni binamıza bir aşçı tutulur. Orada yemek yapılır bizler de yemeğimizi orada yeriz. Bunun için savcıya rica edilmesi, talepte bulunulması bizi küçültür. Bu işi yapmayın yapmayalım. Yeni yönetim bunu kendine görebilsin ve aynı zamanda yeni binada bir aşçı tutularak yemek hizmeti verilsin. Bu zor bir şey değil. Tekrarlıyorum Turgay Bey özürsüz çalıştı. Kendisine çok teşekkür ederim. Ve avukatların bütün meseleleriyle uğraştı, koştu, koşturdu. İnsanız biz. Sevdiğimiz olur, sevmediğimiz olur. Ama Turgay Bey'in avukatlardan sevmediği kimsenin olduğunu ben görmedim. Bütün avukatlara eşit davrandı. Genç avukatlar, ihtiyar avukatlar, şu avukatlar, bu avukatlar diye avukat ayrımı olmaz aslında. Fakat seçimi kazanmak için genç avukatlar kavramını çıkarttılar. Biz de gençtik, biz de mesleğe öyle başladık. Onlar da ihtiyarlayacaklar. Onun için genç avukat veyahut da yaşlanmış avukat tabirini de ben uygun görmüyorum. Avukat mesleğe başladığı andan itibaren meslekten ayrılasıya kadar bu mesleğin saygınlığını üzerinde taşıyan kişidir. Bu saygınlığı taşıyabildiği ölçüde değerlidir. Onun için değerli arkadaşlarım tenkit kolay, iş yapmak zor. Görev alacaklara Allah yardım etsin. Onlar iyi bir Baro yönetimini oluştursun ve hizmeti daha iyi yapsın. Tenkidi daha iyi azalsın. Bu nedenle şimdiye kadar görev yapmış olan Baro Başkanlarına yönetim kurulu üyelerine çok teşekkür ediyorum. Onlardan Allah razı olsun. Seçilecek olanlara başarılar diliyorum. Yolları açık olsun.”