“BİR FİLOZOF GÖZÜNDEN MATEMATİĞİN FELSEFESİ” KONFERANSI
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Matematik Eğitimi Kulübü tarafından “Bir Filozof Gözünden Matematiğin Felsefesi” temalı konferans düzenlendi. Abdullah Kaptan Konferans Salonunda düzenlenen konferansa; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Peker, Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Eray Eğmir, akademik ve idari personel ile birlikte öğrenciler katıldı.
“MATEMATİKÇİLER FELSEFEYİ, FELSEFECİLER MATEMATİĞİ SEVMEZ”
Konferansta konuşmacı olarak yer alan Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Kelikli, matematiğin felsefeyle olan bağını anlattı. Kelikli, “Bütün bilimlerin felsefesini yaparız. Felsefesini yaptığımız nesnenin ne olduğunu, o nesnenin bilgisine nasıl ulaşılabileceği ve ulaşılan bilgilerin neler olduğunu bulduğumuz şey matematik felsefesi olmaktadır. Matematikçiler felsefe yapmayı, felsefeciler ise matematiği sevmezler. Bu durumun sebebi felsefede bir kesinlik olmamakla beraber matematikte ise tam tersi bir kesinliğin olmasıdır. Matematikçilerin tek kaygısı vardır o da estetiktir. Her teorinin bir ispatı vardır ve en güzel en doğru ispat bulunmaya çalışılır. Ancak felsefeye gelindiğinde ise birçok akımdan bahsedilebilir. Bu, felsefenin doğal yapısından kaynaklıdır. Aslında matematikçilere baktığımızda da bu kaygıları görebiliriz. Fakat yaptıklarında değil düşündüklerinde bunu görürüz. Matematikçilerin düşünce yapısında ayrıldıkları iki konu vardır; birincisi idealist matematikçiler, ikincisi rasyonalist matematikçilerdir ki rasyonalist matematikçilere göre doğanın içerisinde matematiği görebilirsiniz, idealist matematikçilere göre ise matematik sadece kişinin zihninde gerçekleşmektedir.” dedi.
“BAZI KURUMLARIN, HAYAL ÜRÜNÜ OLDUĞUNU SÖYLEMEKTİR”
- yüzyılda bazı sosyologlara göre kurumların hayal ürünü olduğunu belirten Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Kelikli, “Örneğin üniversite dediğimizde onun ne olduğunu gösteremeyiz ama var olduğunu biliriz. Matematiğin gerçek dünyanın idealist dünyadaki yansımasıdır. Aristotales’in düşünce yapısına göre ise bu durum şöyledir. Mutlak ve mutlak olmayan yüklemlemeler vardır. Mutlak yüklemleme, cevherin özne durumunda olması ve arazın o özne hakkında bilgi vermesidir. Mutlak olmayan yüklemlemeler ise artık arazın cevher olarak kullanılmaya başlandığı durumlardır. Özetle bizler gerçeğiz fakat üniversite dediğimiz kurum bizlerin ortak zihinde oluşturduğu bir gerçekliktir. Biz gerçeklikten yola çıkıp bunu cevherleştiriyoruz. Zihnimizde artık gerçek bir varlık halini alıyor. Gerçeklikle ilişkilendirebildiğimiz ölçüde geliştirebiliyoruz.” diye konuştu. Konferans soru-cevabın ardından sona erdi.